5 Maddede Neden Alışkanlık Kazanamıyoruz?

  • Yayınlanma Tarihi: 17 Ağustos 2020
  • Yazar: Elif Nuran Özgün

Kitap okumaktan yürüyüş yapmaya kadar hepimizin hayatımıza katmak istediğimiz tonla alışkanlık var. Bunlar için gerekli malzemeleri alıp birkaç gün motivasyon içinde devam ettikten sonra genelde sıkılıp bırakıyoruz. Bu yüzden evlerimiz yarım kalmış kitaplar, üç kere kullanılıp dolaba kaldırılmış pilates matları ve benzeri eşyalarla dolup taşıyor. Nasıl alışkanlık kazanabileceğimizi çok defa düşündük. Peki neden alışkanlık kazanamadığımızı hiç düşündük mü? Cevabınız hayırsa bile biz sizin için düşünüp maddeler halinde derledik. İşte 5 Maddede Alışkanlık Edinememenin Sırrı:

Geri Bildirim Eksikliği

İnsanlar olarak doğamız gereği yaptığımız iyi bir hareket karşılığında ödüllendirilmek istiyoruz. Uzun vadeli ödüller ise motivasyon sağlamak için yetersiz kalıyor. Örneğin günde iki litre su içme alışkanlığı hangi yönden bakarsak bakalım bedensel ve zihinsel sağlığımıza iyi gelecek bir davranıştır. Ancak bir gün karar verip bol su tükettiğimizde akşamına vücudumuzdaki değişiklikleri göremeyiz. Yahut kitap okuma alışkanlığı uzun vadede kelime dağarcığımızı zenginleştirip odaklanma süremizi daha uzun hale getirse de kısa vadede bize faydası belli olmaz. Bu durum, bizi alışkanlık oluşturma sürecinden uzaklaştırabilir. Bu yüzden hayatımıza katmak istediğimiz alışkanlıkların kısa vadede faydalarını bulmak ve görünür hale getirmek motivasyonumuza olumlu etki edecektir. Kitap okuma örneğinden ilerleyecek olursak, öğle arasında sosyal medyada dolaşmak yerine kitap okuduğumuz günlerde işe daha kolay motive olduğumuzu keşfetmemiz, yaptığımız iyi eylemin olumlu geri bildirimini hemen görmemizi sağlayacak ve diğer günlerde de kitap okumaya devam etmemizi kolaylaştıracaktır.

Mükemmelliyetçilik

Sadece alışkanlık kazanma değil, hayattaki her konuda çok mükemmelliyetçi olmak toksik bir etki ortaya çıkarabilir. Önemli olan hedeflediğimiz alışkanlığı her gün yüzde yüz olmasa da istikrarlı bir şekilde devam ettirmektir. Bazı günler moralimiz bozuk olduğunda, enerjimizi toplayamadığımızda alışkanlığımızı aksatabiliriz. Bu problem değildir. Ancak bir gün aksattığımız için battı balık yan gider anlayışına bürünüyorsak, işte o zaman tehlike çanları çalıyor demektir!

Özellikle sosyal medyadaki paylaşımlar, bize bazı insanların mükemmel olduğunu dayatmaktadır. Sanki oradaki insanlar motivasyonlarını hiç yitirmiyormuş, daima mutlu ve başarılılarmış gibi görünüyor olabilirler. Ama emin olun ki işin aslı böyle değil. Nasıl biz mükemmel değilsek, onlar da mükemmel değiller. Ve nihayetinde insan olduğumuz için mükemmel olmamak, eksik yapmak, arada bir hataya düşmek en temel hakkımız.

Tetikleyici Eksikliği

Birçok günlük alışkanlığın unutulup gitmesinin sebebi yeterli bir tetikleyiciye sahip olmamasıdır. Erken yatma konusunda alışkanlık kazanmak istiyorsak mutlaka uyku saatimizi bize hatırlatacak ve bizi yatağa sürükleyecek bir tetikleyicinin de hazırda beklemesi gerekir. Bu illa bir alarm saati olmak zorunda değil, akşamları hep aynı saatte izlediğiniz bir dizinin bitişini de yatmak için tetikleyici olarak kullanabilirsiniz. Zihninize bu tanımlamayı yaptığınızda, kısa süre içinde göreceksiniz ki dizi bittiği anda vücudunuz uykuya hazırlanmaya başlıyor. Bir başka tetikleme yöntemi ise zaman atama. Günün belli bir saatinde aynı şeyleri yapmaya başladığınızda, canınız istemese dahi alışkanlık olarak o işi yapmaya devam edersiniz. Misal, her gün yürümek istiyorsanız bunu işten dönerken veya sabah ekmek almaya giderken yapmayı kararlaştırabilirsiniz. Bu tarz tetikleyiciler sizde işe yaramıyorsa kesin bir saat belirleyip o saati günlük programınıza yazabilirsiniz.

Ön Alışkanlığı Gözden Kaçırmak

Ön alışkanlık, bir davranışı yapmadan önce rutin olarak tekrarladığınız davranışlara verilen isimdir. İngilizcesi Instigation Habit olan bu kavram, herhangi bir alışkanlığı edinmenizi oldukça kolaylaştırabilir. Her akşam evde yemek pişirmenin ön alışkanlığı, malzemeleri ve pişirme kabını çıkarıp tezgahın üstüne koymaktır. Canınızın yemek pişirmek istemediği günlerde tüm enerjinizi malzemeleri çıkarıp yıkamaya odaklamanız yerinde olacaktır. Çünkü bu işlemi bitirdiğinizde hiç zorlanmadan geri kalan aşamaları da tamamlayabileceksiniz. Yahut haftada iki gün yüzme alışkanlığı kazanmak istiyorsanız, mayonuzu çantanıza yerleştirip evden çıkmaya odaklanabilirsiniz. Emin olun, elinizde mayo ve havlu olan bir çantayla apartman kapısından çıktığınızda, koltukta pineklemek isteyen vücudunuz da artık direnemeyecek ve gidip yüzecektir.

Uygun Ortamı Yaratmamak

Kolay erişilebilirlik, istikrarın şartlarından biridir. Herhangi bir konuda yeni bir davranışı hayatımıza katmak istiyorsak o eylemi gerçekleştirmeyi olabildiğince kolay bir hale getirip üşenme ihtimalimizi ortadan kaldırmalıyız. Günlük yazma alışkanlığı kazanmak istiyorsak, günlüğümüzün yanında daima yazmaya hazır bir kalem bulundurmamız gerekir. Aksi takdirde kalem aramaya üşenip yazmadığımız günlerin sayısı artmaya devam edecektir. Her sabah vitamin kapsülü içmek niyetindeysek, kapsülleri bir dolabın üst rafları yerine masanın üstünde tutmak veya her sabah kahve almak için açtığımız dolaba yerleştirmek akıllıca olacaktır.

Aslında tüm maddelerin en kilit noktası kendi zayıf noktalarımızı kabul edip yenmeye çalışmak. Ben üşenmem diye düşünmek maalesef ki üşengeçliğimizi azaltmıyor. Bunun yerine her sabah iki kilometre yürümeye üşendiğimizi kabul edip bunu yenmek için neler yapabileceğimizi düşünmek gerekiyor. Bu bakış açısıyla zaman içinde pek çok kötü özelliğimizi yenmemiz hiç de zor olmayacak.