Küçük Şeyler

  • Yayınlanma Tarihi: 15 Şubat 2021
  • Yazar: Edibe Beyza

İnsanlar ilgilenmediği için değil araştırıp okumadıkları için çevrecilik hakkında aksiyon almıyorlar. Belki de gündemlerimizde bu kadar bilgi kirliliğinin olduğu bu dönemde bunu bir savunma mekanizması olarak kullanıyoruz. Beylik laflar, aşırı aktivistler, inanmakta zorlandığımız sadeleşme hikâyeleri ve daha fazlası… Biz faniler için bu gibi senaryoları uygulamak her zaman kolay olmuyor.

Küçük şeylerin de mutluluk yaratabileceğini unutmamamız gerek. Buradan yola çıkarak aslında büyük değişimlerin yanı sıra çevresel iyiliğe katkı sağlamak için ufak değişimlerin de gayet yeterli olduğunu görmeliyiz. Herkes küçük değişiklikler yapacak olursa bunu dünya nüfusu ile çarptığımız zaman ne kadar büyük bir etki sağlayacağını görmek zor değil. Bu kadar iyimser olmayıp dünya nüfusunun ⅓’inin katkı verdiğini düşünsek bile bu hâlâ çok büyük bir etki değil mi?

Önemli olan farkında olmak ve sürekliliği yakalamaya çalışmak. Gelin birlikte daha iyi hissetmemizi sağlayacak, çevresel iyiliğe katkıda bulunacak “küçük şeyler”e bakalım.

Hayır de: Hayır kelimesini kullanmaktan çekinme. Sana teklif edilen promosyon ürünleri, plastik poşetleri, gereksiz ürünleri geri çevirmek o kadar da zor değil. Yolda yürürken gözümüze sokuşturulan broşürlerden kaçmak aslında sadece ısrarcı satıcıyı değil, çevrenin kirlenmesini de engelliyor.  Yeni bir ürünün/hizmetin tanıtımı için o broşürü almak zorunda değilsin. Evde tonlarca kullanmadığınız kalem varken promosyon olarak verilen o kalemi reddetmek gizli kahramanların yapacağı türden bir davranış!

Elindekini kullan: Zaten sahip olduğun bir ürünü kullanmak onun çevreci alternatifini almaktan çok daha iyi. Çünkü yeni almayı düşlediğin ürünün üretilmesi için de belli miktarda su ve enerji harcanıyor. Bunun sebebi olmak yerine elindekini kullanmak çok daha iyi bir çözüm. Bu sadece swaps (çevreci alternatifle değiş-dokuş) ürünleri için değil her şeyde geçerli. Şampuanını son damlasına kadar kullanabilirsin. Asla dibine ulaşamadığın çikolata kavanozunu sıcak sütle çalkalayarak nefis bir içecek elde edebilirsin. Bu maddeyle ilgili yapacağın şeyler hayal gücünle uzar gider!

İleri dönüşüm: Elindeki ürünü en verimli şekilde kullandın, miadı doldu. Ancak bir türlü elden çıkartamıyorsun. Burada da sana çok güzel bir önerimiz var: Dönüştür! Bir alanda kullanımı dolan ürünü başka bir alanda değerlendirebilirsin. İleri dönüşümle hem o ürünü çöpe gitmekten kurtaracak hem de atmaya kıyamadığın anılarını yaşatabileceksin.

Saklama alanı: Evdeki saklama alanlarının yeterli olduğunun farkına var. Bunun üzerine yeni saklama alanları oluşturmaktan kaçın. Saklama alanları ne kadar çoğalırsa içini dolduracak o kadar da eşya ortaya çıkar. Bunu engelleyebilmek için saklama alanlarını çoğaltmamaya dikkat et. Hatta elindeki alanları düzenleyerek fazla eşyadan kurtulma yoluna git. Bu kurtulma o ürünü ihtiyacı olan biriyle buluşturmak olabilir, ileri dönüşüm yapmak olabilir. Bu konuda çeşitli seçenekler mevcut.

Bilinçli alışveriş: Gıda, teknoloji, tekstil, kırtasiye… Hangi kategoride ürün satın alacak olursan ol bunu iyice düşünerek yap. İhtiyaçtan fazla gıda almamak için alışveriş listesi yap. Çünkü gıdaların %50’ye yakını sofraya gelemeden israf oluyor.

Alacağın teknolojik üründe en son modele değil, en işine yarayacak olana bak. Bir ürün ihtiyaçlarını karşılayacak seviyedeyse ve uzun ömürlüyse bu son model olmasından daha evladır.

Gelelim kırtasiyeye… Çoğumuz desen desen kağıtlardan, rengârenk ajandalardan, çeşit çeşit kalemlerden hoşlanıyoruz. Ancak ihtiyacımız olandan fazlasını almak büyük bir karbon ayak izine sebebiyet veriyor. Vitrinde görüp âşık olduğumuz bir defteri heyecanla alıyor ancak eve getirince yazmaya kıyamıyoruz. Belki bir gün içine kullandığıma değecek şeyler yazarım diye masalarımızın karanlık çekmecelerine hapsediyoruz. Bunun yerine neye ihtiyacımız varsa onu kullanmak daha sürdürülebilir bir alternatif.

Tüm kategorilerde önem arz eden husus “ihtiyaç”. İhtiyacımız olanı ihtiyaç duyulan miktarda almak ve o ürünü etkili şekilde kullanmak bize bağlı.

Sonuç olarak hayatımızda yapacağımız birkaç değişiklik daha doğrusu bir şeylerin farkına varmak bireysel olarak baktığımızda “küçük şeyler”dir. Ancak bunu bizim gibi yapan birçok insan olduğunu düşünürsek bu etkinin ne kadar büyük olacağını düşünün. Küçük şeyler böylece birikerek gezegenimiz için devasa iyiliklere dönüşecek.