Bir taşla iki değil üç kuş vurmak isteyenlerdenseniz tam da sizlik bir kavramla karşınızdayız. İngilizcede “Gamification” Türkçede ise “Oyunlaştırma” şeklinde kullandığımız bu kelime çok geniş bir anlamı içinde barındırıyor. Adı bizi yanıltsa da sadece çocuklar için değil, büyükler için de bu kavramı kullanabiliyoruz.
Oyunlaştırma, en basit anlatımıyla oyunların eğlendirici ve rekabet gerektiren yönünü daha ciddi işlerde kullanmaya deniyor. Küçükken oynadığınız oyunları hatırlamaya çalışın, oyun sırasında bir rol edinip adeta o karaktere bürünürdük. Bu sayede sınırlarımızı zorlayıp rakibimizi geçmeye odaklanırdık, önümüze çıkan problemlere yaratıcı çözümler üretirdik. Kimi zaman bu oyunlar sırasında yorucu hareketler yapsak da en sonunda sadece eğlendiğimizi ve hoş zaman geçirdiğimizi hissederdik. İşte tam da bu ilkeleri iş hayatımıza uyguladığımızda başarıya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz.
Oyunlaştırmanın üç temel ilkesini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Stratejik düşünme
- Problem çözme
- Öğrenme
Peki bu üç ilkeyi nasıl hayatımıza entegre edeceğiz?
Rozet ve Puan Sistemi
En kolay yöntem rozet ve puan sistemi olarak karşımıza çıkıyor. Bir projede çalıştığınızı varsayalım. Bu proje içinde yapılması gereken birtakım düzenli ve dönemsel işler var. Bu işleri ekip içinde paylaştırdıktan sonra herkesin yaptığı işi işaretleyeceği geniş bir pano oluşturabilirsiniz. Bu sayede herkes birbirinin yaptığı işi görüp yarışma havasına girecektir. Bunun yanında belli sayıda iş yapanlara “5 Görev Rozeti”, “Ayın Çalışanı Rozeti” gibi ödüller belirleyebilirsiniz. Bu yöntemi ekibiniz dışında müşterilerinizi için de kullanabilirsiniz. Birçok kahve zinciri 10 kahve alan müşterilerine bir bardak kahveyi hediye ediyor. Bunun için dijital veya matbu kuponlar hazırlıyorlar. Ardından müşteriler her kahve aldıklarında kuponun üzerine işaretleme yapılıyor. Bu sayede müşteriler kahve almak istediklerinde aynı mağazanın şubelerine gitmeye özen gösteriyorlar.
Periyodik Ödüller
Ders çalışırken veya bir proje üzerinde çalışırken uygulayabileceğiniz en kolay oyunlaştırma metodu kendinizi ödüllendirmektir. Diyelim ki çalışmanız gereken 100 sayfa var. Her 20 sayfa için kendinizi küçük atıştırmalarla ödüllendirebilirsiniz. Bunu sadece sayfa sayısı olarak düşünmeyin, yaptığınız işin türüne bağlı olarak belli bir çalışma süresini de belirleyebilirsiniz. Pomodoro tekniğini düşünelim. Bu tekniğin en geleneksel halinde 25 dakika çalışıp 5 dakika mola veriyorsunuz. Dört çalışma setinden sonra ise yarım saatlik bir mola veriyorsunuz. Molalarınızda yapacaklarınızı belirleyip kendinizi bu ödülle motive edebilirsiniz. 40 dakika çalışıp yirmi dakika mola veren bir öğrenci bu tekniği “Animedoro” adıyla değiştirmiş. Molalarında belirlediği bir anime bölümünü izliyormuş. Bu metotla hem molalarını sevdiği bir aktiviteyi yaparak geçirdiğini hem de daha büyük bir hevesle çalıştığını söylüyor. Siz de kendi istediğiniz herhangi bir etkinlikle molalarınızı ödül istasyonlarına çevirebilirsiniz.
Oyunlaştırma Tekniğini Kullanan 3 Şirket
Günümüzde pek çok şirket oyunlaştırma tekniğini çalışmalarına entegre etmiş durumda. Özellikle mobil uygulamalarda bu teknik çok iyi çalışıyor. Başarılı olan örnekleri inceleyelim:
Nike Run Club
Nike, Nike Run Club isimli uygulamasıyla tüm kullanıcılarına dünyanın her yerindeki insanlarla yarışma imkanı tanıyor. Bileklik veya ayakkabıya takılan küçük bir çiple yaptığınız koşu takip edilip adınız dünya kupasına yazılıyor. Bu sayede Amerika’daki veya Bangladeş’teki bir Nike Run Club kullanıcısıyla sanal dünyada yarışabiliyorsunuz.
Yemek Sepeti
Türkiye’nin en ünlü yemek siparişi uygulaması olan Yemek Sepeti, oyunlaştırma tekniğini sık sık kullanıyor. Kullanıcılara lokasyon bazlı bir puanlama sistemi tanımlanıyor. Yeterince sipariş verip puan toplayan kullanıcılar, muhtar unvanını alıyor. Bunun yanında farklı çeşitlerde yemek siparişi vererek rozetler toplamak da mümkün.
Kitapyurdu
İşletmeler için online alışverişin en önemli noktası alışverişi sürekli ve düzenli kılmak. Bu amaca hizmet etmek için Kitapyurdu bir oyunlaştırma tekniği kullanıyor. Siteden kitap sipariş verdiğinizde karşınıza bir mesaj çıkıyor. Eğer önümüzdeki ay da sipariş vermeyi teyit ederseniz size ekstra %5 indirim tanımlanıyor. Düzenli sipariş vermeye devam ettiğiniz sürece bu indirim hakkınız devam ediyor. %5 indirim yüksek bir oran olmasa da müşteriler bu ayrıcalığı devam ettirmek için her ay sipariş vermeye özen gösteriyorlar.
