Hayatı Erteliyor musun?

  • Yayınlanma Tarihi: 16 Ekim 2020
  • Yazar: Elif Nuran Özgün

“Aman yarın yaparım!” Bu cümle öğrencilerden beyaz yakalılara, ev hanımlarından sanatçılara kadar herkesin ağzına yerleşmiş durumda. Son teslim gününe bırakılan evraklar, dağ gibi uzayan ödev listeleri, aylardır boynu bükük toprağının yenilenmesini bekleyen balkon bitkileri… Okurken bile insanı daraltan bu bitmemiş işlerin nedeni “Procrastination”, yani erteleme hastalığı. Latince pro (ileri) ve crastinus (yarına kadar) kelimelerinin birleşiminden doğan Procrastination, sanıldığının aksine hiç de yeni bir tabir değil. Aksine hepimizin küçüklükten beri boğuştuğu bir problem.

Erteliyoruz Ama Neden?

Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki beynimiz uzun döneme dair hayallerle heyecanlansa da ancak kısa dönem sonuçları olacak konularda harekete geçebiliyor. Bu yüzdendir ki hepimize, bugün yeni bir çift ayakkabı alıp kendimizi mutlu etmek, emekliliğimiz için biriktirdiğimiz fona birkaç yüz lira eklemekten daha cazip geliyor.

Hal böyle olunca, teslim tarihine bir gün kalana kadar görevlerimizi erteliyoruz. O görev ancak kısa dönemde bir risk veya ödüle dönüşünce tezgahımızı hazırlayıp iş üzerinde çalışmaya motivasyon buluyoruz.

Procrastination’un neredeyse hepimize bela olduğu malum, peki işin içinden nasıl çıkacağız? Bu konuda çeşitli öneriler vermek mümkün. Bazılarını şöyle listeleyebiliriz:

Ertelediğini fark et ancak kendine yüklenme

Her zaman söylediğimiz gibi bir problemi çözmenin yolu onu tanımaktan geçer. İlk adımı ertelediğin işlerin neler olduğunu tespit ederek at. Yalnızca bir büyük görevi mi erteliyorsun, yoksa 4-5 işi biriktirmiş durumda mısın? Ardından bu işleri neden ertelediğinle ilgilenmeye başla. “Canım istemiyor” gibi basit cevaplar verecek olursan hemen ikinci soruyu sor: Neden? Acaba bu iş seni korkuttuğu için mi erteliyorsun? Yoksa bu görevi bitirmek için iletişime geçmen gereken kişilerden mi çekiniyorsun? Tüm bunların yanında zaten yapmadım, artık yapsam da bir şey değişmez düşüncesi de aklını oyalıyor olabilir. Bu cevaplardan kendine en uygununu seçtikten sonra elinde tanımlanmış bir problem olacak. Çözüm yollarını aramaya başlamadan önce unutma ki kendine yüklenmemelisin. Evet, bu iki işi erteliyorsun ancak ertelemeden bitirdiğin sayısız iş oldu. Onları yaptıysan, yeni işleri de halledebilirsin.

Bir Garip To Do List Meselesi

Daha önce defalarca kez yapılacaklar listesi hazırladın ve uymadın, biliyoruz. Ancak bunun temel nedeni ertelemenin arkasında yatan sebebi bilmemendi. Şimdi onunla yüzleştin, bu yüzden emin ol ki listene tikler atmak çok daha kolay olacak. Başarıya giden yolda en verimli yapılacaklar listesinin nasıl oluşturulacağını merak ediyorsan buraya tıklayarak Yapılacaklar Listesi Yazma Sanatı içeriğimize ulaşabilirsin.

Zaman Belirle

Her ne kadar problemin çözümü için adım atmış olsak da bunca zamandır ertelediğimiz işleri yapmakta biraz zorlanabiliriz. Ancak endişeye mahal yok, bunun önüne geçmek için işi yapacağın zaman aralığını özenle belirleyin. En ideal olanı boş bir gününüzü bu işe ayırmak ve tek oturuşta bitirmektir. Ancak eğer bu iş daha çok vakit alacak yapıdaysa tek tek adımlara bölmek ve her birinin ne zaman yapılacağını belirlemek yerinde olacaktır. Sözgelimi, kendinize “beş gün boyunca her akşam saat 7 ile 10 arasında bu işi yapacağım” veya “üç gün boyunca öğle yemeğinden sonra iki saatimi bu işe ayıracağım” gibi şartlamalar koyabilirsiniz.

Kendine Ödül Ver

Uzun süredir ertelediğiniz bir işi yapmak iradenizin sağlamlığını gösterir ve bu bir başarıdır. Sakın duruma bu işi yapmak zaten görevimdi, o kadar erteledikten sonra bir de ödül mü bekleyeceğim şeklinde yaklaşmayın. Aksine elde ettiğiniz olumlu sonuca bakarak kendinizi tebrik edin. Maddi veya manevi sizi mutlu edecek bir ödülle kendinizi mutlu edin. Bu sinemaya gitmek, almayı planladığınız yeni bir ürünü almak veya kısa bir öğle uykusuna yatmak olabilir. Kendinize şefkatle yaklaştıkça hayatınızın her alanında başarınızın arttığını fark edeceksiniz.