Evden Dünyayı Değiştirmenin 5 Yolu

  • Yayınlanma Tarihi: 22 Nisan 2020
  • Yazar: Elif Nuran Özgün

Dünyayı ve insanları daha iyi bir hale getirmek için ne yapabiliriz? Değişim mümkün mü? Mümkünse bize düşen rol nedir?

En küçüğünden en büyüğüne yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla yaptığımız her şey “sosyal etki” olarak tanımlanıyor. Son yıllarda iyice gündemimize giren bu kavramın kapsamı çok geniş. Büyük organizasyonlardan bireysel kararlara kadar birçok başlığı sosyal etkinin altında inceleyebiliyoruz. Bilinçli bireyler olarak toplumda sosyal etki yaratmak istiyor, ancak pek çoğumuz işe nereden başlayacağımızı bilemiyoruz. Bu yüzden de yapılması gerekenleri gözümüzde büyütüyor ve değişimin bir parçası olmaktan korkuyoruz.

Yapılan araştırmaları bir kenara bırakıp sadece etrafımıza baksak bile gezegenimizin çeşitli sorunlarla boğuştuğunu görebiliriz. Kaynakların eşitsiz dağılımı ve israfı, açlık problemi, çevre kirliliği, iklim krizi… Liste oldukça uzun. İçinde bulunduğumuz durumdan memnun değiliz. O zaman değişim için bir adım atma sorumluluğu da bizim üzerimizde. Gözümüz korkmasın, gezegenimize ve topluma yardım etmek için illa büyük organizasyonlar düzenlemeye gerek yok. Günlük hayatımızda yapacağımız ufak değişikliklerle fark yaratabiliriz. Çünkü her büyük değişim küçük adımlarla başlar.

1. Kafa Yor ve Bilinçlen

Her alanda değişim için ilk adım farkındalıktır. Bir şeylerin yanlış gittiğini anlamak ve kabul etmek bizi çözüme tahmin edemeyeceğimiz kadar çok yaklaştırır. Bu yüzden okuduğumuz kitaplar, blog yazıları ve sosyal medya paylaşımları arasına toplumsal problemler hakkında bilgi veren alternatifleri eklemek iyi bir adım olabilir. Podcastler, internetteki videolar ve belgeseller de dünyamızın ne halde olduğunu görmek için başvurulabilecek kaynaklardan. Yalnızca okuyarak ve izleyerek değil interaktif metotla da etrafımızı saran problemleri farkına varabiliriz. Evimizden markete giderken dahi sokaklara bilinçli bir gözle bakmaya çalışmak, sorunları tespit ve analiz etmek şüphesiz ki bilincimizi arttıracaktır.

2. Odak Noktanı Seç

Bakışımızı geliştirdikçe var olan problemlerin birden fazla başlığa bölündüğünü fark edeceğiz. İhtiyaç sahibi insanlar, açlıkla mücadele eden ve temiz su erişimi olmayan kişiler, soyu tehlikede olan hayvanlar, tükenen doğal kaynaklar… Tüm bu başlıkları aynı anda düşünüp araştırmalar yapmak, ardından da bu sorunlara karşı aksiyon almak biraz zor olabilir. Bu yüzden yapmamız gereken öncelikle bir sorunu seçip gündemimize almak. O sorun hakkında kafa yorduktan sonra günlük hayatımızdaki alışkanlıklarımızı bu soruna çözüm bulma yönünde değiştirmek. Mesela su israfına odaklandıysak damlayan muslukları tamir etmek, meyve ve sebzeleri bir kap içinde yıkamak, dişlerimizi fırçalarken suyun akmasını önlemek gibi küçük adımlar atabiliriz.

3. Cüzdanında Taşıdığın Gücü Fark Et

İş çevreyi korumaya gelince pek çok kişi kirliliğin sebebi olarak fabrikaları gösteriyor ve “Sadece benim dikkat etmemin bir faydası yok” diyerek kenara çekiliyor. Çevre kirliliğinin en büyük aktörlerinin endüstri devleri olduğu doğru. Ancak üretim zincirindeki rolümüz sandığımızdan çok daha büyük. Tüketici ve talep olduğu için üretim ve arz var. Hepimiz satın aldıklarımızla, markaları ve fabrikaları yaşatıyoruz. Yani cüzdanımızda taşıdığımız para, miktarı fark etmeksizin, büyük bir güç barındırıyor. Çevre dostu olmayan ürünleri tercih ettiğimiz sürece bu çark dönmeye devam edecek. Hayvanlar üzerinde testler uygulayan kozmetik ürünlerini sorgulamadıkça bu konuda bir değişim olmayacak. İhtiyacımız olandan fazlasını almamak şartıyla cebimizdeki parayı sosyal sorumluluk sahibi markalardan alışveriş yapmaya ayırarak dünyaya yardım edebiliriz. Emin olalım ki duyarlı markalar desteklendikçe tüm piyasa kendini değiştirme yoluna girecektir.

4. Sosyal Medya Kullanımında Değişimi Hedefle

Son yıllarda toplumsal hareketlerin neredeyse tamamının sosyal medya üzerinden yönetildiğine şahit oluyoruz. Bunun yanında bilgi edinmek için de sosyal medyayı kullanmaya başladık. Artık herkes, bir tıkla düşündüklerini yüzlerce insana yayabilme imkanına sahip. Sosyal medyanın sürekli artan gücünü değişime basamak olarak kullanabiliriz. Bilinçlenmeye niyet ettiğimiz konuyu, bu alanda yaptığımız okumaları ve ne gibi aksiyonlar aldığımızı sosyal medyada paylaşarak çevremizdeki insanlara örnek olmak bu yolda ilk adımımız olabilir. Bizimle benzer amaçlara hizmet eden kişi ve kuruluşları bulup destekleyebiliriz. Bunun yanında topluma olumsuz örnek olan paylaşımları şikayet ederek daha temiz ve bilinçli bir internet için harekete geçebiliriz.

5. Gönüllü Ol

Hepimizin farklı yetenekleri var. Bazılarımız güzel yazı yazabilirken bazılarımız farklı diller biliyor. Tasarım konusunda iyi olanlarımız da var, yazılımdan anlayanlarımız da. Sahip olduğumuz yetenekleri çeşitli dernekler ve projelerde gönüllülük yaparak kullanabiliriz.  Odaklandığımız toplumsal sorunu çözmek için günlük hayatımızda yaptığımız değişimlerin yanında bizim gibi düşünenlerle iş birliği yapmayı deneyebiliriz. Birlik olmak, sosyal etki yaratmanın kilit noktalarından biridir. Çünkü bazen bir elin yapamadığını iki el kolayca halleder.