Doğa Dostu Giyim Kuşam

  • Yayınlanma Tarihi: 07 Eylül 2020
  • Yazar: Edibe Beyza

Hayatın her alanında olduğu gibi giyim kuşam konusunda da çevreci bir tavır takınmalıyız. Kıyafet sektörü ihtiyaçların karşılanması için her saniye üretim hâlinde. Ancak artan talebe cevap verebilmek ve daha çok üretimin doğaya dost bir şekilde gerçekleştiği söylenemez. Her geçen gün çoğalan sentetik kumaşlar sağılığımız için bir tehdit. Buna rağmen sevindirici haberler de mevcut. Tüketicilerin sürdürülebilirlik talebi üzerine çoğu marka yavaş yavaş doğa dostu koleksiyonlar çıkarmaya başladı. Çevreye verilen kötü etkileri azaltmak, çalışan sağlığını korumak, tüketiciyi düşünmek gibi olumlu gelişmeler yaşanıyor. Bunlar çevresel iyilik adına mutlu eden ilerlemeler. Ancak bireysel olarak biz hangi tarafta yer alıyoruz? Bizim tavrımız bu konuda ne olmalı? İşte doğa dostu bir tüketici olmak için bazı ipuçları;

Sahip olduğun şeylere odaklan: Hızlı moda akımlarını takip etmektense dolabında olan ürünleri daha etkili bir şekilde kullanmayı öğren. Eskiden ihtiyaca yönelik olarak giyimlerimizi yazlık, kışlık ve mevsimlik olarak ayırır ve ona göre alışveriş yapardık. Şimdiyse moda 52 haftaya bölünmüş durumda. Sirkülasyon bu kadar hızlı olunca tüketici olarak biz de sanki bu döngünün içinde olmak zorunda gibi hissediyoruz. Ancak bu gibi ürünlerin miladı çabuk doluyor. Bunun yerine sahip olunan ürünlere odaklanmak çok daha iyi bir seçenek. Unutmayalım ki en sürdürülebilir alternatif zaten sahip olduğumuzdur.

Kendini iyi tanı: Hangi renklerden, hangi kumaşlardan hoşlandığını en iyi bilen kişi sensin. Buna göre alışveriş yapmak popüler ürünleri tercih etmekten daha tatmin edici olacaktır. İhtiyaçlarımızı düşünmeden indirim dönemi, reklam gibi dürtülerle yapılan alışverişlerin büyük bir yüzdesi çok az kullanılarak veya hiç giyilmeden atıl hale geliyor. Bu sadece cebinizden çıkan paranın değil, üretim kaynaklarının da ziyan olması demek. Örneğin bir kot pantolonun üretimi için yaklaşık olarak 3800 litre su harcanıyor.

Değiş-tokuş yap/Ödünç al: Arkadaşlarınla kıyafetlerinizi değiştirerek giyebilirsiniz. Bu uygulama özellikle yeni bir şey almak istediğinde ama sana uygun olup olmadığını bilemediğin zamanlarda kurtarıcı olabilir.

Kıyafetlerini onar, yeniden hayat ver: Yıpranan giysilerinizi onarabilirsiniz. Yama yapmak, tamir etmek, başka bir formda kullanmak gibi çeşitli seçenekler mevcut. Bir parçayı gözden çıkarmak yerine onu tamir etmek ya da başka amaçlar için kullanmak sürdürülebilirliğe katkı sağlar. DIY projelerinin çıkış noktası da tam olarak buradan doğmuştur.

Sıkça alışveriş yaptığın markaların üretim politikalarını öğren: Bu konuda alışveriş yaptığın markalara mail atabilir veya internetten üretim yaptırdığı büyük fabrikaları araştırabilirsin. Bilhassa global markalar üretim zincirlerinde yaşanan adaletsizlik, doğal yıkım gibi gerçekler hakkında internet ve sosyal medyanın sağladığı hızla bilgi sahibi olunmasından tedirgin oluyor ve çoğu zaman bu bilgiler tüketiciye bir yaptırım uygulama gücü kazandırıyor. Araştır, bilgilen ve bu politikalarda söz hakkın olduğunu unutma.

Küçük ve yerel markaları destekle: Her alanda olduğu gibi lokalizasyon, yani yerelleşme bu alanda da önemli. Yakınınızda yörenizde bulunan markaları desteklemek yerel ekonomiye katkı sağlar. Bunun yanı sıra taleplerinizi daha kolay iletebilme ve dikkate alınma ihtimaliniz de yükselir.

Doğal kumaşlar tercih et: Piyasada artan sentetik kumaşlardan herkes muzdarib. Bu kumaşlar insanı daha çok terletir. Ayrıca elektriklenme yaparak rahatsızlık verir. Bunun yanı sıra bu ürünler yıkandığında suya milyonlarca mikroplastik bırakır. Mikroplastiklerin çoğu havaya ve sulara karışarak hem insanın hem deniz canlılarının sağlığını tehlikeye atıyor. Naylon, akrilik, polyester gibi kumaşlar yerine pamuk, bambu, keten gibi kumaşlar mikroplastik salınımını engelleyecek ve doğaya tahribatımız azalacaktır.

İkinci ele bir şans verin: İkinci el alım-satım toplumumuzda bazı ürün gruplarında var olsa da kıyafetlerini ikinci el almak çoğu insana doğru görünmeyebilir. Ancak gelişen teknoloji buna da bir pratiklik kazandırdı. Artık insanlar kendi dolaplarında bulunan giyimlerini uygulamalar üzerinden kolaylıkla satıyor. Bu şekilde alışveriş yapmak sürdürülebilirliğe katkı sağlamakla birlikte kişinin cebine de fayda sağlıyor.