Çevresel İyiliği Korumak için İnovasyon

  • Yayınlanma Tarihi: 21 Temmuz 2020
  • Yazar: Edibe Beyza

Gün geçtikçe daha da popülerleşen inovasyon kavramının çevrecilikle ilişkisini hiç düşündünüz mü? Düşüncede ve teknolojide inovasyon, gezegeni korumayı kendine dert edinen bireyler için de oldukça önemli. Zira atıksız yaşam ve çevreye duyarlılığın hayatımıza kattığı deneyimler, çeşitli inovatif düşüncelerin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Gelin birlikte inovasyonu ve çevrecilikle ilgisini konuşalım.

İnovasyon nedir?

İnovasyon, her alanda kullanıldığı için karmaşık bir kavram gibi görünebilir. Peki, en özet haliyle yenilik anlamına gelen bu kelime bize ne anlatıyor, inovasyonla nasıl bir yenilikten bahsediyoruz? Bir alanda ürün/hizmet ortaya koyma sürecine inovasyon diyebileceğimiz gibi, bu eylemlere bağlı olarak ortaya çıkan sonucu da böyle adlandırabiliriz. İnovasyonun nirengi noktası sorunları ortadan kaldırmaktır. Ortaya yeni bir fikir atarak alanınızla ilgili inovatif bir çalışmaya imza atabileceğiniz gibi bunu mevcut bir ürün yahut deneyimi yeniden işe yarar hale getirerek de yapabilirsiniz. Önemli olan bunun fayda sağlaması ve bu faydanın işlek olmasıdır. Ürüne/hizmete daha iyi özellikler katmak, daha kullanışlı hale getirmek ve farklı bir şekilde sunmak inovasyonu oluşturur diyebiliriz.

Bunun konumuzla ilgisine gelecek olursak; sıfır atık, sade yaşam hareketleri ve duyarlılığın ön planda olduğu dönemimizde, mevcut hizmet ve ürünleri yeni fikirlerle geliştirmek önem arz eder. Çünkü sade yaşam ve sıfır atık gibi hareketler, bireylerin içinde bulundukları düzenden rahatsızlık duyup hayatlarında değişime gitmeleriyle ortaya çıkar. Dolayısıyla bu değişimde inovasyon da kaçınılmazdır. Şimdi bu inovasyonlara bir göz atalım:

Sefer tası: Yıllardır işe/okula yemek götürmek için kullanılan sefer tasları yenilikten nasibi aldı. Günümüzdeki sefer taslarının termoslu yapıları sayesinde yemeğiniz uzun süre ısısını kaybetmiyor. Böylece sabahın erken saatlerinde evden çıkan bir çalışan/öğrenci acıktığı ortamda yemeğini soğumadan yiyerek atıksız bir gün geçirebiliyor.

Kahvem termosta: Kahvem termosta hareketi Hale Acun Aydın nam-ı diğer Türk İşi Minimalizm hesabının sahibesi tarafından başlatılmış bir hareket. Her gün binlerce insanın tükettiği kahve miktarıyla orantılı olarak kâğıt bardak atıkları çoğalmakta. Bunun önüne geçebilmek için kendi termosu/bardağı ile kahve dükkânlarına giden kişilere indirim uygulanıyor. Bu kampanya kendini sadece büyük kahve zincirleriyle sınırlamıyor. Bölgenizdeki kahvecileri tanımanıza da olanak sağlıyor. Kahvem Termosta sayesinde hem atık bardak sayısı azalıyor hem de toplumda farkındalık oluşturuluyor. Belirli bölgelerde hayata geçirilen bu proje gittikçe yayılıyor. Kim bilir, bu kampanyanın yaşadığınız bölgede yaygınlaştırılmasını sağlayacak kişi de siz olabilirsiniz. Bu harekete destek veren markaları öğrenmek için arama motorunuza kahvem termosta yazmanız yeterli.

Bokaşi kovası: Atıksız yaşamayı kendine dert edinmiş insanların sıkça duyduğu bir kavram: kompost. Bokaşi de bu kompost şekillerinden birisi. Bu aralar pek revaçta olan bu kompost şekli için özel musluklu kovalar üretildi ve evde kullanıma uygun hâle getirildi. Böylece organik atıklarınızı değerlendirme şansı elde etmiş oluyorsunuz. Yani kompost yapmanız için büyük alanlara, bağlara, bahçelere ihtiyacınız yok. Size gereken sadece gıda atıklarınız ve bokaşi malzemeleri.

Hammadde olarak bambu: Bambu, plastik yerine kullanılmaya başlanan bir malzeme. Diş fırçaları, saklama kapları, mobilyalar ve daha nice üründe kullanılabilen bambu artık hepimizin evlerinde yerini aldı. Plastiğin tahtını sarsan ve ona doğa dostu alternatif sunan bambunun kullanım alanı oldukça çeşitli.

Bal mumlu kumaşlar: Hepimizin bildiği gibi, atıksız yaşamın en büyük düşmanı plastikler. Plastiğin kullanım yaygınlığı ve geri dönüşümünde yaşanan sıkıntılar ortada. Çözümü ise alternatifler oluşturmaktan geçiyor. Bal mumu ile kaplanmış kumaşlar da bu alternatiflerden. Bal mumlu kumaşlar, hem doğaya saygılı hem su geçirmiyor. Bu kumaşları evde kendiniz yapabileceğiniz gibi hazır almanız da mümkün. En yaygın kullanım alanlarından biri mutfakta gıda saklarken kullanılan alüminyum folyo ve streç film yerine kullanmak.

Yıkanabilir bebek/kadın bezi: Bebek/kadın bezi gibi atıklar, geri dönüştürülme imkânı olmayan atıklardır. Sadece etrafınızda şahit olduğunuz bebek bezi kullanım oranından bile bunun ne kadar kötü sonuçlar doğurduğunu gözlemleyebilirsiniz. Bunun üzerine bir de bebeklerin hassas ciltleri için hava aldırmayan suni malzemelerin zararlarını da ekleyin. Bu nedenle girişimciler, eskiden kullanılan kumaş bebek bezlerini almışlar ve güncelleyerek günümüz şartlarına uygun bir hâle getirmişler. Hem eski versiyonuna göre daha pratik hem de bebeklerin ayda ortalama 200-250 bez kirlettiğini düşünürsek atığınızı büyük oranda azaltan bir ürün.

Kişisel bakım malzemeleri: Şampuanlar, saç kremleri, duş jelleri, diş macunları, ağız gargaraları, sabunlar… Saymakla bitiremeyeceğimiz bu listeyi minimal tutmak, çevreyi de temiz tutmak demek aslında. Bu kapsamda çeşitli markaların çok amaçlı ürünleri mevcut. Örneğin hem duş jeli hem şampuan hem de yüz temizleme ürünü işlevi gören bir sabun kullanabilirsiniz. Ya da gereksiz paketlemeyi en aza indiren doğa dostu markalara bakabilirsiniz. Etik koşullarda üretilip piyasaya sürülen ürünler de oldukça fazla. Sadece gerçekten ihtiyacınız olan ürünleri keşfedip araştırmanız yeterli olacaktır.

Yeni nesil su şişesi: Tek kullanımlık plastik şişelerinin zararları herkesçe malum. Bunun önüne geçmek için değerlendirebileceğiniz çeşitli seçenekler mevcut. Sağlıklı plastik olarak adlandırabileceğimiz katlanabilir mataralar BPA içermemeleri ile öne çıkıyor. Metal su şişeleri ise hafiflikleriyle gönlümüzü fethediyor. Rengârenk cam su şişeleri ise hem kişiliğinizi yansıtırken hem de sağlıklı bir şekilde su içmenize yardım ediyor. Üzerine bir de doğayı korumaya yardımcı oluyorsunuz. Bu konuda seçenekler oldukça fazla. Her ihtiyaca ve zevke göre seçenek var. Her bir pet şişenin 500 yıldan önce doğada çözünemediğini düşünürsek bunun ne kadar gerekli olduğunun farkına varabiliriz. Tabii 15. kuşaktan torununuzun su içtiğiniz plastik şişeyi görmesini istemiyorsanız.

Görüldüğü üzere bu konuda her geçen gün ihtiyaçlara paralel olarak ortaya birçok yenilik çıkmakta. Bunları düşündüğümüz zaman çevrecilik alanında inovasyonun gerekli olduğu kaçınılamaz bir gerçek. Siz de yaşam tarzınıza uygun düşecek inovatif ürünleri kullanarak hem çağa ayak uydurabilir hem de gezegene olan saygınızı kanıtlayabilirsiniz.