Benim Çöpüm Değil Ancak Benim Gezegenim

  • Yayınlanma Tarihi: 26 Haziran 2020
  • Yazar: Edibe Beyza Murat

Global çapta artan nüfus insan eliyle oluşan çevre sorunlarına da hız kazandırıyor. Bunlara devlet bazında çözümler getirilmeye çalışılsa da pek çok şey bireyler olarak bizde bitiyor. Örneğin her gün tonlarca ürün, tonlarca gıda maddesi çöp olmaktan kurtulamıyor.

Atık konusunda bilinçli bireyler olabilir ve çöplerimizi ayrıştırıyor olabiliriz. Ancak bunun yeterli gelmediğine sürekli tanıklık ediyoruz. Çevreye atılmış milyarlarca çöp, bulunduğu yerin doğal dengesini bozuyor. Her ne kadar kendi çöpümüzü düşünsek bile bazen başkalarının çöpünü de düşünmemiz gerekebiliyor. Çünkü rastgele oluşan çöp yığınlarının yarattığı sorunlar çok ciddi. Bu sorunların başında gözle görmenin mümkün olmadığı mikroplastikler, deniz florasının ve kara habitatının bozulması, metan gazının açığa çıkması gibi birçok sıkıntı geliyor.

Mikroplastikler

Denizler, okyanuslar ve çeşitli sularda biriken çöp yığınları her geçen gün artıyor olsa da bu manzaralar aslında buzdağının görünen kısmını oluşturuyor. Çünkü insan gözüyle görülmesi imkansız mikroplastikler denizlerdeki atıkların neredeyse %90’ını oluşturuyor. Plastik atıkların çeşitli şekillerde parçalara ve taneciklere ayrılmasıyla minik taneli plastikçiklere dönüşmesi olarak adlandırabileceğimiz mikroplastikler sağlığımızı tehdit eden bir olgu. Örneğin pamuk, yün gibi doğal kumaşlar dışında aldığınız her giysinin yıkama evresinde giysiden koparak suya karışan mikroplastiklerin varış noktası denizler yahut toprak oluyor. Tabi buradan da tükettiğimiz yiyeceklere karışıyor. Solunum yolları ile ciğerlerimize doluyor ve hatta deri temasıyla vücutlarımıza nüfuz ediyor.

Çöp Yığınları

Evlerden, iş yerlerinden, okullardan her gün atık çıkarılıyor ve bu atıklar bazen geri dönüşüm kapsamında ayrıştırılmak için tesislere gönderiliyor. Ancak geri dönüştürülemeyen atık oranı oldukça yüksek. Peki bu çöplere ne oluyor? Bunlar maalesef bizlerin de zaman zaman gördüğü çöp yığınlarını oluşturuyor. Oluşan bu yığınlar, yığın içindeki oksijenin tükenmesi ile ortaya metan adını verdiğimiz zararlı bir gaz salmaya başlıyor. Elbette tek zararı bu değil ve metan gazı haricinde çeşitli oranlarda başka gazlar da salınıyor ancak en büyük oran metana ait. Rengi ve kokusu olmayan bu gaz havada kolaylıkla karbondioksite dönüşebiliyor.

Bunların önüne geçmek için aslında bireysel olarak inisiyatif almak ve aksiyona geçmek zor değil. Etrafımızdaki çöpleri toplayarak, ayrıştırarak çevre kirliliğinin önüne geçebiliriz. Dünya çapında bir farkındalık hareketine dönüştürülmeye çalışılan bu eylemin farklı dillerde kavramları oluşmaya başladı bile. Örneğin İsveç’te başlayan plogging hareketi kişilerin koşuya çıktığında bir yandan çevredeki çöpleri toplamasına verilen isim. Çünkü sonuçta bu atıklar her ne kadar bize ait olmasa da üzerinde yaşadığımız gezegen bize ait. Dolayısıyla onu korumak için aracılar ve büyük etkinlikleri beklemeye gerek yok. Çeşitli sebeplerle gittiğimiz çeşitli yerlerde atıkları toplayabilir, belki kavramı Türkçeye de kazandırabilir ve popüler bir eylem haline getirebiliriz. Diyelim ki buna ayıracak vaktiniz yok. O zaman da atık konusunda yapabileceğiniz şeyler mevcut. İşte gezegenimizi çöplerden korumak için beş öneri:

Daha az tüket: Hızla şekil değiştiren modaya uymaktan kaçın. İhtiyacın kadarını satın al. Böylece daha az tüketerek olası çöpleri de ortadan kaldırmış olursun. Bir şeyi satın alırken ona gerçekten ihtiyacın olup olmadığını iyice düşün. Yahut mümkün olan kategorilerde ikinci el alternatiflere yönel. Sadece Abd'de herkes 1 yıl içinde yenisini almak yerine bir kıyafeti ikinci el aldığında 500 bin arabanın 1 yıl trafikten çekilmesine eşdeğer karbon salınımının önüne geçilmiş oluyor. Sayı çok büyük, değil mi?

Daha az plastik kullan: Ne kadar kolay uygulanabilen bir madde gibi dursa da hayatımızın her alanını kaplayan plastiklerden kaçınmak kolay değil, biliyoruz. Burada önemli olan bunun bilincinde olmak ve plastik kullanımımızı sınırlamaya çalışmak. Kafelerde otururak içeceğin içeçekleri kupada tercih etmekten tut, paketsiz gıda tercih etmeye kadar pek çok seçeneğin var ve en azından bunların birkaç tanesiyle yola koyulabilirsin.

Çöplerini ayrıştır: Mevcut çöpünü azaltamıyorsan ya da azalttın ama daha fazlasını yapmak istiyorsan atıklarını ayrıştırma yoluna gidebilirsin. Böylece hem çoğu atığın ham madde olarak faydalanmak üzere geri dönüştürülecek hem de çöp yığını olmaktan kurtulacak. İnan çoğu belediye bu hizmeti sunuyor. En azından cam şişe ve kavanozlarını ayırmakla başlayabilirsin.

Tek kullanımlık ürünlere elveda de: Tek kullanımlık ürünler bir kere kullandıktan sonra çöpe attığımız ürünlerdir. Bunlar her ne kadar içinde bulunduğumuz şartlar itibariyle pratik gibi görünse de aslında yalnızca dakikalar içerisinde atık olarak karşımıza yeniden çıkar. Bunları kullanmak yerine kendine alternatifler bulabilirsin. İnternet bu konuda derya!

En iyisi için uğraşma: En iyisini yapmak için uğraşma. Mükemmeli hedeflemek çoğu zaman seni eyleme geçmekten alıkoyabilir. Onun yerine elinden geleni yap. Belki işe yahut okula giderken kendi yemeğini götürme imkânın yok, belki bazı şeylerden vazgeçemiyorsun. Sen de yapabildiklerine odaklan. Yapamadığın kısma değil yapabildiğin şeylere bak. Herkes çöpünü ufak çaplı da olsa bir şekilde azaltabilir. Unutma bu gezegen hepimizin!