Bana Çöpünü Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

  • Yayınlanma Tarihi: 14 Eylül 2020
  • Yazar: Elif Nuran Özgün

Her gün onlarca çöp üretiyoruz. Yediğimiz tatlılar, içtiğimiz meşrubatlar, aldığımız kıyafetlerin etiketleri, hatta tuvalet kağıtları… En fakirinden en zenginine kadar herkesin ortaklaşa ürettiği çöpler sandığımızdan çok şey ifade ediyor. Çünkü ne aldığımız kadar ne attığımız da bizi tanımlıyor.

İstanbul Üniversitesi’nde bundan yola çıkılarak çöpler üzerine bir yüksek lisans tezi yazılmış. İnternette “Çöplerden semt analizi” aramasıyla kolayca ulaşabileceğiniz tezi sizin için özetleyip kendi hayatımıza bakmak için bir rehber çizeceğiz.

Tezin gerçekleri yansıtmasının nedeni, insanların dışarıya karşı göstermedikleri bazı yönlerini ve kullandıkları ürünleri ortaya çıkarması. Sözgelimi, sosyal medyada sürekli pahalı markaların ürünlerini paylaşan bir vatandaş, evde ucuzluk marketinden aldığı süt ile kek yapabiliyor. Bu sütü buzdolabını açıp bakabilecek kadar samimi olanlar hariç kimse görmediği için de sosyal statüsünün zarar görmediğini düşünüyor. Tez, sosyoekonomik seviyesi yüksek ve düşük olmak üzere iki ilçede yapılmış. Ekonomik seviyesi daha düşük olan semtte sık sık bebek bezi, mama paketi gibi çöplere rastlanırken refahı yüksek semtte kozmetik ürün çöplerinin daha çok olduğu görülmüş. Bunun yanında paketli ve şekerli gıda kullanımı da bu iki semt arasında büyük bir uçurum oluşturuyormuş. Ekonomik seviyesi daha yüksek olan sakinler; bisküvi, şeker gibi atıştırmalıklar yerine daha çok filtre kahve tercih ediyorlarmış. Tüm bu verilerden görüyoruz ki aynı şehir içindeki iki ilçenin birinde mesai saatleri yüksek ve hane başına düşen çocuk sayısı daha fazla; insanlar fiyatça daha uygun yiyecekleri tüketiyor ve kozmetik ürünlerine çok bütçe ayırmıyor. Ancak diğer semtte mesai saatlerinin daha kısa olduğunu, dışarıda yemek yeme kültürünün daha çok olduğunu ve insanların görünüşleri için daha çok endişelendiklerini anlıyoruz.

Yalnızca çöp kutuları bize tüm bu bilgileri sağlıyor. Çoğu zaman içini göstermeyen poşetlere koyup hızlıca evden uzaklaştırdığımız çöpler, semti ve insanı tanımamıza yol açıyor.

Peki biz ne tüketiyoruz?

Düşünün, evdeki çöp kovanızı konteynıra boşaltmadan önce içindekileri tek tek inceleyip not alsaydınız karşınıza nasıl bir tablo çıkardı? Sağlıksız ürünler, paketli gıdalar çöplerinizin ne kadarını kaplıyor?

Gerçeklerle yüzleşmekten kaçtığımız için çoğu zaman kendimize yeterince dürüst yaklaşamıyoruz. Sağlıklı beslendiğimizi iddia etsek de akşam çayla beraber tükettiğimiz şekerli gıdaları hesaba katmıyoruz. Veya doğayı kirletmediğimizi düşünürken, her akşam artan yemeklere hesapsızca kullandığımız streç filmler ve buzdolabı poşetleri gözümüzden kaçıyor. Bu kaçakları kontrol etmek için biz de çöpümüzü analiz edebiliriz:

Adım Bir: Fark Et

Birkaç hafta boyunca elinden geldiğince çöpe attıklarını not et veya fotoğrafını çek. Bunu daha pratik bir hale getirmek için dijital veya basılı olarak bir çetele tutabilirsin. Temizlik ürünleri, yiyecek ve içecekler, kozmetik ürünler, kağıtlar gibi kategoriler çöpünün takip etmeni kolaylaştırabilir.

Adım İki: Analiz Et

Sağlığa zararlı çöpleri tespit etmesi kolay. Ancak ürettiğimiz çöpler nispeten sağlıklı ürünlerden oluşsa da yine çevreye zarar veriyor. Tek kullanımlık plastik kaplamalar, geri dönüşümü zor plastiklerden üretilmiş kahve bardakları ve her gün elimizin altında olan pipetler… Çöpünü tanıdıkça kendi tüketim alışkanlıklarını da tanıyacaksın. Neye para harcadığını, vücuduna nelerin girmesine izin verdiğini daha iyi fark edeceksin. Bu yüzden çöplerine dair aldığın notları dikkatle oku. Onlardan yola çıkararak muhtemel harcama haritanı oluştur.

Adım Üç: Değiştir

Ne attığımızı anlayarak ne aldığımızı öğrendik. Şimdi sıra bu farkındalığı eyleme dönüştürmekte. Ürettiğin çöpleri azaltmak için nasıl kararlar alman gerektiğini düşün. Tek kullanımlık plastiklerini cam ve ahşap alternatiflerle yenilemek güzel bir adım olabilir. Ancak aklından çıkarmaman gereken bir şey var, ne olursa olsun önce evindekileri kullanmalısın. Yani çöp analizini yaptığın gecenin sabahında geri dönüştürülebilir ürünler almaya başlamak yerine yavaş bir giriş yapmalısın. Düşünce tarzını kontrol altında tuttuğun sürece alışkanlıklarının da değişme yolunda olacağından emin olabilirsin.

Adım Dört: Süreklilik ve Kontrol Mekanizması

Başlangıçlar heyecanımız sayesinde kolay ve hızlıca yapılabilir. Ancak çoğu zaman aldığımız kararları sürdürmekte zorlanırız. Bu yüzden daha az ve doğa dostu atık üreteceğimiz hayat tarzında kontrol mekanizması olmazsa olmaz. Dilersen her hafta attığın çöp poşeti sayısını not edebilir, bu sayede zamanla değişimi görebilirsin. Bunun yanında hayat planına daha az çöp üretmek maddesini ekleyebilirsin. Düzenli aralıklarla bu planı kontrol ettiğinde çöp üretiminde ne kadar azalma olduğunu denetleyebilirsin.