Atıksız Yaşam Serüvenin “Kendisine” Odaklanmak

  • Yayınlanma Tarihi: 24 Ağustos 2020
  • Yazar: Edibe Beyza

Hepimiz sıfır atık (zero waste) tanımını en az bir kere duymuşuzdur. Hem dünyada hem ülkemizde popülerleşmeye başlayan bir kavram. Temelde insanların hiç atık çıkarmadan yaşaması biçimi diyebiliriz. Peki, 2020’de bu kadar plastik arasında kalmışken atıksız yaşamak mümkün mü? Bu mükemmeliyetçi ve zorlayıcı fikre karşı çıkan insanlar low waste (az atık) fikrini öne sürmüşler. Çünkü günümüzde hemen hemen dünyanın hiçbir yerinde çok çaba harcamadan atıksız yaşamak mümkün değil. Ancak atığı azaltmak mümkün. Daha az atık çıkarmaya geçiş serüveni herkes için aynı olmayabilir. Bu yazıda atıksız yaşama geçme serüveninde olayın kendisine odaklanmak için neler yapabileceğimize bakacağız.

Sıfır atık fikrini uygulamak isterken çokça araştırma yapıyoruz. Bu araştırmalar neticesinde en çok tık alan siteler ile karşılaşınca doğal olarak en uç örneklerle karşılaşıyoruz. “9 yıldır çöp çıkartmayan kadın”, “Çocuklarla bile atıksız bir ev”, “Şampuan kullanmayan sıfır atık öncüsü” vesaire vesaire. Böyle uç örnekleri görmek insanda altından kalkmam hissi doğuruyor. Ancak burada şunu unutmamamız gerek: bu bir varış noktası değil, yolculuğun kendisi. Yani varılacak sıfır atık durağını düşünmek yerine bu yolculuktaki deneyimlere odaklanmak daha sağlıklı bir düşünme biçimi.

Sıfır atığın bir nevi kardeşi olan az atık, olaya daha gerçekçi yaklaşarak atıkların azaltılmasının daha verimli olacağı fikrini savunuyor. Bunun için geliştirilen sloganlardan biri durumu çok güzel özetliyor aslında; “Sıfır atığı mükemmel bir şekilde uygulayan bir avuç insana ihtiyacımız yok, bunu kusurlu yapan milyonlarca insana ihtiyacımız var.”  Burada vurgu bu işi ne kadar mükemmel yaptığınızda değil, herkesin yapmasını sağlamakta yatıyor.

Kendine çok yüklenme, zaman tanı: Sıfır atık duayenlerini gördükçe, sanki bana da bir güncelleme gelecek ve ben de ertesi sabah yatağımdan bu akımın bir neferi olarak kalkacağım hissine kapılma. Bu senin kişisel serüvenin. Takip ettiğin kişiler gibi olamayabilirsin. Kendi yapabildiklerine odaklan.

Başarı tanımını gözden geçir: Sana göre atıksız bir yaşamı mümkün kılan, başarı tanımın nedir? Neleri yaparsan kendini başarılı addedeceksin? Önüne gerçekleşebilir küçük hedefler koyarsan aslında ne kadar başarılı olduğunu görmek zor olmayacak. Hayatta tüm başarılara küçük adımlarla ilerlemiyor muyuz zaten?

Kendini tanı: Kendini en iyi bilen kişi yine sensin. Hangi alanda atıksız yaşamaya çalışırsan başarılı olursun, hangi alan seni zorlar bunu en iyi bilen sensin. Hayatını gözlemleyerek en çok nerede atığını azaltman gerektiğini görebilirsin.

Liste yap, alışverişini kontrol altına al: Atıksız yaşamda en büyük sorunlardan bir tanesi bilinçsizce alışveriş yapmak. Bu gıda alanında da olabilir, teknoloji de, tekstil de. İhtiyacından fazlasını almamak otomatik olarak atık ihtimalini de ortadan kaldırıyor. Örneğin çok ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüz plastik poşetleri en fazla 12 dakika kullanıyormuşuz. Bu 12 dakika için çevreyi kirletmeye değer mi? Bunun yerine alternatif bulman artık çok kolay.

Deneyimlerden faydalan: Başkalarının hiç de mükemmel olmayan hikâyelerini dinle. Bu konuda diğer insanlarla iletişimde olmaktan korkma. Çeşitli şekillerde bu deneyimlerden sana ilham vermesi mümkün. Daha gerçekçi sosyal medya hesaplarını takip etmek, atıksız yaşamaya çalışan kişilerin kurduğu gruplara katılmak, blog yazıları okumak, sosyal çevrenle bu konuyu bir gündem maddesi haline getirmek gibi birçok şey yapabilirsin. Başkalarının başarısızlıkları bile zaman zaman seni mutlu eder. Çünkü bu, ilerlediğin yolda yalnız olmadığını gösterir.

Belirli bir alandan başla: Genellikle atıksız yaşamaya niyetlenmiş insanlar bunu çokça araştırdığı için çok çeşitli alanlar hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Ancak bu kafa karışıklığına sebebiyet veriyor ve kişiler öğrendikleri her şeyi uygulamaya çalışıyor. Böyle bir durum başarısızlığı da beraberinde getiriyor. Yapılması gereken, kendimize bir alan seçmek. Bu belki kıyafet,  mutfak, kozmetik ya da kırtasiye olabilir. Tek bir alana yoğunlaşmak daha derli toplu ve görünür bir sonuç elde etmene yardımcı olur.

Motivasyonunu düşürme: Atıksız yaşamayı denedin ve bazı alanlarda başarılı olamadın. Bunun gayet doğal olduğunu aklından çıkarma ve “Ben bu işi kıvıramayacağım” deyip pes etme. Kendine yürünecek başka yollar ara. Beckett’in de dediği gibi “Hep denedin hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil. Daha iyi yenil.” Yenilgilerden bile dersler çıkarabileceğin bu yolculukta pek tabi inişler ve çıkışlar olacak.

Sonuç olarak az atıkla yaşamak sıfır atık fikrini benimsemekten daha gerçekçi. Bunun kendin için bir yolculuk olduğunu unutma. Varacağın yerdeki bitiş çizgisine değil bu serüvendeki deneyimlerine odaklan.